Daniel Goleman - Duygusal Zeka / Kitap Alıntıları
Daniel Goleman - Duygusal Zeka Neden IQ'dan Daha Önemlidir?/ Kitap Alıntıları
- Syf 13. Aristo'nun da gözlemlediği gibi, sorun duygusallıktan değil, duyguların ve ifadelerin uygunluğundadır.
- Syf 45. Duygular mantıklı olmak için gereklidir.
- Syf 63. Saf yüksek IQ tipi (yani, duygusal zekâdan ayrı tutulmuş olan), adeta zihin dünyasında uzman, ancak kişisel dünyada yetersiz bir entelektüelin karikatürüdür. Profiller kadın ve erkeklerde hafif farklılık göstermektedir. Yüksek IQ'lu erkek, bekleneceği gibi, geniş bir entelektüel ilgi ve yetenekler dizisine sahiptir. Hırslı, üretken, istikrarlı, sebatkâr ve kendi sorunlarını dert etmeyen birisidir. Ayrıca eleştirici, tepeden bakan, titiz, duygularına gem vuran, cinsellik ve duygusal deneyimler konusunda tutuk, kendini açmayan, mesafeli, duygusallık açısından ise kayıtsız ve soğuktur.
- Syf 63. Buna karşılık, duygusal zekâsı yüksek erkekler sosyal açıdan dengeli, dışa dönük ve neşeli; korkaklığa veya derin düşünmeye yatkınlığı olmayan kimselerdir. İnsanlara ve davalara bağlanma, sorumluluk alma, etik bir görüşe sahip olma özellikleri dikkat çeker. İlişkilerinde başkalarına karşı sevecen ve ilgilidirler. Zengin, ama yerli yerinde bir duygusal yaşamları vardır. Kendileriyle, başkalarıyla ve yaşadıkları sosyal dünyayla barışıktırlar.
- Syf 64. İnsanı insan yapan niteliklerin çoğu, duygusal zekâdan gelmektedir.
- Syf 77. Sen... Kaderin sillesini de ödüllerini de aynı şükranla karşılamış birisin... Tutkularının kölesi olmayan bir adam göster bana; kalbimin içinde, hatta kalbimin kalbinde taşıyayım onu, tıpkı seni taşıdığım gibi... (Hamlet’ten arkadaşı Horatio’ya)
- Syf 104. Kaygılı, öfkeli ya da bunalımlı öğrenciler öğrenemezler; bu tür kişiler bilgiyi etkin bir biçimde alamaz ya da onu iyi işleyemezler.
- Syf 110. Tasalanmak, kaygının tüm zihinsel icraata yaptığı yıkıcı etkinin özüdür.
- Syf 114. Dr. Snyder: "Umut besleyebilen öğrenciler kendileri için daha yüksek hedefler belirleyip, sıkı çalışarak bunlara nasıl ulaşabileceklerini biliyorlar. Akademik başarı açısından eşit zihinsel yeteneklere sahip öğrencileri ayıran etken, yine umutlardır."
- Syf 120. Akış, kişinin kendisini unuttuğu bir ruh hâli olarak tasalanma ve kaygılanmanın tam karşıtıdır. Sinirli bir şekilde evhama kapılmak yerine, akışı yaşayan kişiler, kendilerinin bile farkında olmayacak kadar yaptıkları işe gömülür; günlük hayatta zihinlerini meşgul eden sağlık, faturalar, hatta işlerin yolunda gitmesi gibi tüm küçük şeyleri bir kenara bırakırlar. Bu anlamda, akış anları egodan uzaktır. Buna karşılık, akış hâlindeki kişiler yapmakta oldukları işe tamamen hâkim, tüm tepkileri işin değişen talepleriyle tam bir uyum hâlindedir. Akış yaşayan kişiler performanslarının doruğunda olsalar da nasıl olduklarıyla, yani başarı ya da başarısızlık düşünceleriyle ilgilenmezler. Onları harekete geçiren şey, salt o faaliyeti yapmaktan aldıkları zevktir.
- Syf 120. Akışa girmenin farklı yolları vardır. Bunlardan biri, bilinçli olarak yapılacak işe keskin bir dikkatle odaklanmaktır; akışın temelinde yüksek bir konsantrasyon hâli vardır. Bu bölgenin eşiğinde ayrıca bir geri bildirim döngüsü var gibidir: Sakinleşebilmek ve işe başlayabilmek için yeterince soğukkanlı bir odaklanma hayli çaba isteyebilir. İlk adım belli bir disiplin gerektirir. Ancak odağa kilitlenme başladığında, kendi başına bir güç hâline gelerek kişiyi hem duygusal karmaşadan kurtarır hem de işi fazla çaba harcamadan halletme imkânını tanır.
- Syf 122. Ressamlar her şeyden önce resim yapmak istemelidir. Eğer sanatçı, tuvalin önünde bunu kaça satacağını ya da eleştirmenlerin neler söyleyeceğini düşünüyorsa, özgün tarzlar deneyemez. Yaratıcı başarılar tüm zihni bir noktada toplamaya dayanır.
- Syf 308. Seligman'a göre, depresif düşünceleri sorgulamak, karamsar ruh hâlinin oluşumunu bastırdığından "alışkanlık hâline gelen bir hazır destek gücü" olmaktır.
- Syf 308. Kovacs: "Depresyon gibi psikolojik bir rahatsızlık konusunda gerçekten etkili olmak istiyorsanız, çocuklar hastalanmadan önce bir şeyler yapmalısınız," diyor. "Gerçek çözüm, psikolojik bağışıklık aşısıdır." (Metafor)
- Syf 326. Bir ulusun gerçek umudu, gençliğin iyi eğitilmesinde yatar. (Erasmus)
- Stres insanları aptallaştırır.
- Kaygılı, öfkeli ya da bunalımlı öğrenciler öğrenemezler.
- Küçük meseleler büyük savaşlar hâline gelir.
- Sevdiğiniz bir şeyi bulup ona bağlı kalmalısınız.
- Belirli bir olayı kişisel açıdan başa çıkılamaz hâle getiren, çaresizlik öğesidir.
- Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak... İşte bu kolay değildir. (Aristo, Nikomakus Etiği)
- Gerçek duygularımızı fark edememek bizi onların insafına bırakır.
- Öfkeni içine atma. Ancak öfkeyle hareket de etme.
- Duygusal beceriler hayatımızı iyileştirir.
- Çocuklara başarısızlıkla başa çıkmayı öğretin.
Yorumlar
Yorum Gönder